31 Ekim 2018 Çarşamba

Leyla İle Mecnun

Üç gün önce, çalar saatimin sesini değiştirdim. Saat 06:35'te Leyla ile Mecnun dizisinin Geri Dönme müziğiyle uyanıyordum üç gün öncesine kadar. Bunu kendime espri olsun diye yapmıştım. Çünkü duygusal bir müzikti, yatağımı terk ederken duygusallaşıyordum falan anladın sen. Eheheh.

Üç gün önce çalar saatin müziğini Ahmet Kaya'nın Dokunma Yanarsın parçası yaptım. Bu sefer de çalar saatten erken kalkıyorum. Sırf müzik çalarsa kapatmayayım diye. Çok seviyorum o şarkıyı nabıyım. Ancak her kalktığımda sela okuyor hoca. Ama üç gündür ha. Yatağın içinde kendi selamı dinler gibi rahatlıyorum, gevşiyorum ve tam uyukluyorum derken çalar saat başlıyor çalmaya ve müziği sonuna kadar dinleyip kapatıyorum. Dini ve milli ritüeller gibi.

Ben düşündüm, sen de düşün kuzen. İnsan dediğimiz varlık, bir damla tükürükle bile ölüyor lan. Ama bu amcık varlık var ya, kendini hâlâ eski mısır firavunları gibi tanrı sanıyor. Dile getiremese de öyle yaşıyor. Ölmüyor gibi yaşıyor. "Para için sağlığını hiç ediyor, sağlığı için kazandığı parayı." Kısır ve iğrenç bir döngüdeyiz. Değirmen gibi hep yineleniyor.

Kimseye kendini anlatamıyorsun. Anlatamazsın da. Bu amına koduğumun insanı, gördüğüne inanır,
gördüğünü anladığını sanar, ama anlamaz. Görüntüye, şekle şemale önem verir çünkü. Böyle orospudur insan.

Sürekli gülen, hiçbir şey anlatmayan, hep dinleyen, boş boş tavana bakan, sürekli dalan...
insanları üzmeyin la.

Bir gün olsun kendini dünyanın en adi insanı olarak düşün. Kendine haksızlık yapıldığını değil de her haksızlığı sen yapmışsın gibi davran. Kendini sevmeyi bırak. Acıma. Kumar oyna, bile bile yenil.
Sosyal medya hesaplarının şifresini değiş ve unut, girme birkaç gün ölmezsin.  Rahatla. Öldüğünü düşün. Ölünce sana ne olacağını değil de, öldüğünde insanların ne yapacağını düşün.Bak bakalım bir anlamı kalıyor mu ölümünün de yaşamının da.

Not: İnsanlar orospudur güvenme !

Hiç yorum yok: